"Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır fakat Türkiye
Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır"
Değerli meslektaşlarım, sevgili öğrenciler
Toplumlar cok sıkıntılı dönemlerinde büyük liderlere ihtiyaç duyar.
Toplumları, bu dönemlerden ancak büyük liderler kurtarır. Tarihimizdeki önemli başarılar, büyük sorunların gözümü bu liderler sayesinde gerçekleşmiştir.
Alparslan; Anadolu fatihi, Fatih Sultan Mehmet; İstanbul fatihi, Selahaddin Eyyubi; Kudüs fatihi, Mustafa Kemal Atatürk; vatanimizin kurtarıcısı ve Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin kurucusu olmuştur.
Atatürk;
Mesleği olarak çok iyi bir komutan, Kara tahta başında bir öğretmen,
Modern tarımın öncüsü ve örneği olarak bir çiftçi,
Kitap yazabilecek seviyede matematikçi,
Yeni yapılacak Kızılay bulvarını "gün gelir yetmez" diyerek genişletmek amacıyla plana müdahale edecek kadar şehir plancısı,
Ağaç kesilmesin diye köşk taşıtan doğa dostu,
Cephe hattında bile kitap okuyan,
Kaburga kemiği kirikken bile görevini yürütecek kadar fedakar,
Ot bile yetişmez denilen arazide ülkemiz çiftçilerine ve dünya ülkelerine örnek olan orman çiftliğini kuracak kadar kararlı ve azimli,
Balıkesir Zağanos Pasa Camiinde Cuma namaz öncesi okuduğu hutbede; "İnsanlara manevi mutluluk vermiş olan dinimiz, son dindir, mükemmel dindir. Günkü dinimiz; akla, mantığa ve gerçeklere tamamen uymakta ve uygun gelmektedir. Eğer akla, mantığa ve gerçeklere uymamış olsa idi bununla diğer ilahi tabiat kanunları arasında birbirine zıtlık olması gerekirdi. Günkü bütün tabiat kanunlarını yapan Cenab- ı Hak'tır ", diyerek İslamin hak din olduğunu beyan eden,
"Bugün Sovyet Rusya, dostumuzdur, komsumuzdur, müttefikimizdir. Bu dostluğa ihtiyacımız vardır. Fakat yarın ne olacağını kimse kestiremez. Tıpkı Osmanlı İmparatorluğu gibi, tıpkı Avusturya-Macaristan İmparatorluğu gibi parçalanabilir" sözünü söyleyerek altmış yıl sonrasını görmüş gibi ileri görüşlü,
İstanbul Boğazı kıyılarında düşman gemilerini gördüğünde "Geldikleri gibi giderler!" diyecek kadar kendine ve milletine güvenen,
"Para yok" dediklerinde; "bulacağız" "ordumuz yok" dediklerinde
"kuracağız" "silahımız yok" dediklerinde "yapacağız" diyecek kadar kararlı,
Devletin resmi konutu olan Çankaya Köşküne dikilecek içekleri ve
fidanları kendi parasıyla alacak kadar millet malına hassas,
Annesi "evde yiyecek bir şey kalmadı" diye yazdığında cevaben
"Bendeki para, milletimizin kit kanaat topladığıdır, size o paradan gönderemem. Yere serili halı ve kilimleri satarak ihtiyacınızı giderin." diyecek kadar millet malini kollayan bir liderdir Atatürk.
"Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır fakat Türkiye
Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır" diyen Atatürk de her fani gibi 10
Kasım 1938'de vefat etmiştir. Bugün O'nu, ölümünden 86 yıl sonra bir kez daha anıyoruz. Onun şahsında tüm adsız kahramanlarımızı da minnetle anıyoruz.
Ruhları şad olsun.